ABD Sermaye Piyasaları Kurumu (SEC) bölge mahkemesi yargıcının Ripple’ın XRP token’ı konusunda SEC’in aksiyonlarına dair verdiği karar nedeniyle kötü günler yaşıyor.
Kabadayı bir üslupla yazılmış ve Donald Trump’ı bile göndermeden önce bir kez daha düşünmeye sevk edebilecek kadar gerçeklikten kopuk bir açıklama yayınlayan SEC kriptoya karşı yaklaşımının federal mahkemelerde nasıl karşılık gördüğünü çok iyi biliyor. Karar bozulmazsa SEC Başkanı Gary Gensler’ın kripto varlıklarına yönelik yaptırımlar aracılığıyla düzenleme oluşturma yaklaşımının sonunun gelmeye başladığını ve kriptoya karşı çıkanlar için zor günlerin gelmekte olduğunu söyleyebiliriz. Peki işlerin buraya gideceği öngörülebilir miydi? Elbette ki Washington’da oturan ve “tüm token’lar menkul kıymettir” inancına körü körüne bağlı olan az sayıdaki bir grup dışında hemen hemen herkes böylesi bir durumu tahmin edebiliyordu. SEC, bölge mahkemesinin kararını temyize götürecek olsa da bu süreçler aylar sürüyor. Ayrıca bu konunun ABD Kongresi’nde kripto varlıklara yönelik bir düzenleme çerçevesi oluşturulması konusundaki tartışmaların üzerine gelmesi de zamanlama açısından kıymetli. Politika tartışmalarının neden değiştiğini ve token’ların ne tür kurallara uymak durumunda kalacağını anlamak için kriptoya dair politika çerçevesinin geldiği uzun ve zahmetli yolculuğun tarihçesine bakmak gerekir. Kripto varlıkları bir düzenleme alanına çekmek Washington’da Cumhuriyetçilerin ve Demokratların uzun zamandır destekledikleri bir yaklaşım. ABD Hazine Bakanlığı’nda sözcülük ve onun öncesinde Kongre’deki idari görevlerim sırasında gördüğüm kadarıyla temel görüş şu: Kriptoyu ister sevin ister sevmeyin kripto kalıcı olacak ve müşterilere yönelik yolsuzluklar, kanun dışı finansman ve ekonomiyi bozacak hareketler gibi risklerden kaçınmak için bir düzenleme yapısı oluşturulması gerekli. Kriptoyu yasaklamaktansa düzenlemeye dair gerçekçi strateji çabaları bir yana DC’deki bazı kişiler için kriptonun kökünü kazımak bir tutkuya dönüşmüş durumda. Bu kişiler kripto varlıkların aslında menkul kıymetten başka bir şey olmadığını ve buradaki oyuncuların kanundan kaçmaya çalıştığını vurgulayarak adete bu alanda düzgün bir düzenleme çalışması yapılması süreçlerini ellerinden geldiğince sabote etmekten çekinmiyorlar. “Birçok token aslında menkul kıymet” yaklaşımı SEC’in önünü de açan bir söylem. SEC’in yaptırımlar üzerinden düzenleme gerçekleştirme yaklaşımı 2023’ün başına kadar mahkemelerce engellenmedi. Kriptoyu ABD’de boğmak isteyenler partiler üstü bir anlaşma peşinde olan Demokratları, bu tür bir düzenlemenin gereksiz ve zararlı olduğu yönünde ikna etmeye çalışıyorlar. Sap döner hesap döner İronik olarak, mahkemenin kararı sonrası SEC’in ve kripto karşıtı topluluğun stratejisinde önemli bir gedik açıldı ve kripto karşıtları eskiye kısayla çok daha kriptoya izin veren bir kanuni yapıyı kabullenmek zorunda kalabilirler. Demokratlar da kendilerince kaleme alınan ve kendi kontrollerinde olan bir kripto çerçevesi yerine Cumhuriyetçilerce oluşturulan bir taslağa evet demek durumunda kalabilirler. SEC ve kripto karşıtı demokratlar hukuki dayanaklarını kaybettikçe kripto varlılara dair partiler üstü anlaşmayla oluşturulacak bir çerçeveye dair ihtimaller de artıyor. SEC ve onun yaklaşımını destekleyenler için zor ve kötü günler geliyor. Ripple davasına benzer başka davaların da kaybedilmesi durumunda kripto karşıyı Demokratların direnci de azalacak. Yani kaybederlerse büyük kaybedecekler ve karşı taraf da müzakere güçlerinin azaldığının farkında. SEC ABD’de kriptoyu yok etmeyi başaramasa da kriptonun önünü kesmeye yönelik yaptıkları kriptoyu ekonomiye daha derinden entegre etmeye imkân veren daha partiler üstü bir çerçevenin oluşmasına zemin hazırlayabilir. Yani ABD’de kriptoyu yok etmeye heveslenenler için pek de iyi günler gelmiyor. #BountyCreator##HotTopicDiscussion##ContentStar#
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
ABD Sermaye Piyasaları Kurumu (SEC) bölge mahkemesi yargıcının Ripple’ın XRP token’ı konusunda SEC’in aksiyonlarına dair verdiği karar nedeniyle kötü günler yaşıyor.
Kabadayı bir üslupla yazılmış ve Donald Trump’ı bile göndermeden önce bir kez daha düşünmeye sevk edebilecek kadar gerçeklikten kopuk bir açıklama yayınlayan SEC kriptoya karşı yaklaşımının federal mahkemelerde nasıl karşılık gördüğünü çok iyi biliyor. Karar bozulmazsa SEC Başkanı Gary Gensler’ın kripto varlıklarına yönelik yaptırımlar aracılığıyla düzenleme oluşturma yaklaşımının sonunun gelmeye başladığını ve kriptoya karşı çıkanlar için zor günlerin gelmekte olduğunu söyleyebiliriz.
Peki işlerin buraya gideceği öngörülebilir miydi? Elbette ki Washington’da oturan ve “tüm token’lar menkul kıymettir” inancına körü körüne bağlı olan az sayıdaki bir grup dışında hemen hemen herkes böylesi bir durumu tahmin edebiliyordu. SEC, bölge mahkemesinin kararını temyize götürecek olsa da bu süreçler aylar sürüyor. Ayrıca bu konunun ABD Kongresi’nde kripto varlıklara yönelik bir düzenleme çerçevesi oluşturulması konusundaki tartışmaların üzerine gelmesi de zamanlama açısından kıymetli.
Politika tartışmalarının neden değiştiğini ve token’ların ne tür kurallara uymak durumunda kalacağını anlamak için kriptoya dair politika çerçevesinin geldiği uzun ve zahmetli yolculuğun tarihçesine bakmak gerekir.
Kripto varlıkları bir düzenleme alanına çekmek Washington’da Cumhuriyetçilerin ve Demokratların uzun zamandır destekledikleri bir yaklaşım. ABD Hazine Bakanlığı’nda sözcülük ve onun öncesinde Kongre’deki idari görevlerim sırasında gördüğüm kadarıyla temel görüş şu: Kriptoyu ister sevin ister sevmeyin kripto kalıcı olacak ve müşterilere yönelik yolsuzluklar, kanun dışı finansman ve ekonomiyi bozacak hareketler gibi risklerden kaçınmak için bir düzenleme yapısı oluşturulması gerekli.
Kriptoyu yasaklamaktansa düzenlemeye dair gerçekçi strateji çabaları bir yana DC’deki bazı kişiler için kriptonun kökünü kazımak bir tutkuya dönüşmüş durumda. Bu kişiler kripto varlıkların aslında menkul kıymetten başka bir şey olmadığını ve buradaki oyuncuların kanundan kaçmaya çalıştığını vurgulayarak adete bu alanda düzgün bir düzenleme çalışması yapılması süreçlerini ellerinden geldiğince sabote etmekten çekinmiyorlar. “Birçok token aslında menkul kıymet” yaklaşımı SEC’in önünü de açan bir söylem.
SEC’in yaptırımlar üzerinden düzenleme gerçekleştirme yaklaşımı 2023’ün başına kadar mahkemelerce engellenmedi. Kriptoyu ABD’de boğmak isteyenler partiler üstü bir anlaşma peşinde olan Demokratları, bu tür bir düzenlemenin gereksiz ve zararlı olduğu yönünde ikna etmeye çalışıyorlar.
Sap döner hesap döner
İronik olarak, mahkemenin kararı sonrası SEC’in ve kripto karşıtı topluluğun stratejisinde önemli bir gedik açıldı ve kripto karşıtları eskiye kısayla çok daha kriptoya izin veren bir kanuni yapıyı kabullenmek zorunda kalabilirler.
Demokratlar da kendilerince kaleme alınan ve kendi kontrollerinde olan bir kripto çerçevesi yerine Cumhuriyetçilerce oluşturulan bir taslağa evet demek durumunda kalabilirler. SEC ve kripto karşıtı demokratlar hukuki dayanaklarını kaybettikçe kripto varlılara dair partiler üstü anlaşmayla oluşturulacak bir çerçeveye dair ihtimaller de artıyor.
SEC ve onun yaklaşımını destekleyenler için zor ve kötü günler geliyor. Ripple davasına benzer başka davaların da kaybedilmesi durumunda kripto karşıyı Demokratların direnci de azalacak. Yani kaybederlerse büyük kaybedecekler ve karşı taraf da müzakere güçlerinin azaldığının farkında.
SEC ABD’de kriptoyu yok etmeyi başaramasa da kriptonun önünü kesmeye yönelik yaptıkları kriptoyu ekonomiye daha derinden entegre etmeye imkân veren daha partiler üstü bir çerçevenin oluşmasına zemin hazırlayabilir. Yani ABD’de kriptoyu yok etmeye heveslenenler için pek de iyi günler gelmiyor.
#BountyCreator# #HotTopicDiscussion# #ContentStar#