ABD ekonomik verileri zayıf kalmaya devam ederken, Fed'in Eylül ayında faiz indirimine gideceğine dair piyasa beklentileri güçleniyor. Bununla birlikte, faiz indiriminin büyüklüğü konusundaki tartışmalar devam ediyor.
CME FedWatch aracının verilerine göre, piyasa Eylül ayında 25 baz puanlık bir faiz indirimine genel olarak %93.3'lük bir olasılıkla bekliyor. Aynı zamanda, 50 baz puanlık faiz indirim olasılığı da göz ardı edilemez, olasılığı %6.7. Dikkate değer bir not olarak, faiz oranlarının sabit tutulma olasılığı piyasa tarafından tamamen dışlanmıştır.
Birçok tanınmış finans kurumu bu durumu destekliyor. Goldman Sachs ve Nomura Securities, Eylül ayında faiz indirim döngüsünün başlayacağını düşünüyor; bu arada, Nomura bu yıl toplamda 75 baz puan indirim olacağını tahmin ediyor. TD Securities ise daha agresif; yıl boyunca 6 faiz indirimi bekliyor, her biri 25 baz puan.
Ancak, faiz indirim oranı konusunda sektörde fikir ayrılıkları var. 25 baz puan indirimden yana olanlar, bunun aşamalı gevşeme mantığına uygun olduğunu ve 'en az dirençli yol' olduğunu savunuyor. San Francisco Federal Rezerv Başkanı Daly, 50 baz puanlık indirim karşısında açıkça itiraz etti ve bu adımın 'ekonomik acil durum' yanlış sinyalini verebileceğinden endişe duydu.
Diğer yandan, 50 baz puanlık faiz indirimini destekleyenler mevcut faiz oranlarının çok kısıtlayıcı olduğunu savunuyor. ABD Hazine Bakanı Yellen, 50 baz puan faiz indirimi yapılması gerektiğini ve 150-175 baz puanlık hızlı bir düşüş gerektiğini düşünüyor. Citi ve BlackRock gibi kurumlar ise tarihi deneyimlere atıfta bulunarak, zayıf istihdam verilerinin Federal Rezerv'in daha agresif önlemler almasına yol açabileceğini belirtiyor.
Faiz indirimini destekleyen temel ekonomik veriler, çoğunlukla işgücü piyasasından gelmektedir. Temmuz ayındaki işsizlik oranı %4.248'e yükselerek 2021'den bu yana en yüksek seviyesine ulaştı. Ayrıca, Mayıs-Haziran ayları için tarım dışı istihdam verileri 258 bin kişi aşağı yönlü revize edildi, bu da istihdam artışının ivmesinin zayıfladığını göstermektedir. Bu veriler, Federal Rezerv'in faiz indirimine yönelik kararına kesinlikle güçlü bir destek sağlamaktadır.
Eylül ayında Federal Rezerv (FED) toplantısının yaklaşmasıyla birlikte, piyasa ekonomik verilerdeki değişimleri ve Federal Rezerv (FED) yetkililerinin açıklamalarını dikkatle izlemeye devam edecek. Sonunda alınacak karar ne olursa olsun, bu faiz indiriminin küresel finansal piyasalar üzerinde derin etkileri olacak.
View Original
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
11 Likes
Reward
11
6
Repost
Share
Comment
0/400
FadCatcher
· 9h ago
Düşüşten sonra mı enayileri enayi yerine koymak başlıyor?
View OriginalReply0
RugpullTherapist
· 9h ago
Bu dalga yine enayileri oyuna getirecek gibi.
View OriginalReply0
WalletDetective
· 9h ago
Wall Street yine mi panikledi?
View OriginalReply0
FloorPriceNightmare
· 9h ago
Bitti ha, sonuçta her şey Powell amcanın ruh haline bağlı.
ABD ekonomik verileri zayıf kalmaya devam ederken, Fed'in Eylül ayında faiz indirimine gideceğine dair piyasa beklentileri güçleniyor. Bununla birlikte, faiz indiriminin büyüklüğü konusundaki tartışmalar devam ediyor.
CME FedWatch aracının verilerine göre, piyasa Eylül ayında 25 baz puanlık bir faiz indirimine genel olarak %93.3'lük bir olasılıkla bekliyor. Aynı zamanda, 50 baz puanlık faiz indirim olasılığı da göz ardı edilemez, olasılığı %6.7. Dikkate değer bir not olarak, faiz oranlarının sabit tutulma olasılığı piyasa tarafından tamamen dışlanmıştır.
Birçok tanınmış finans kurumu bu durumu destekliyor. Goldman Sachs ve Nomura Securities, Eylül ayında faiz indirim döngüsünün başlayacağını düşünüyor; bu arada, Nomura bu yıl toplamda 75 baz puan indirim olacağını tahmin ediyor. TD Securities ise daha agresif; yıl boyunca 6 faiz indirimi bekliyor, her biri 25 baz puan.
Ancak, faiz indirim oranı konusunda sektörde fikir ayrılıkları var. 25 baz puan indirimden yana olanlar, bunun aşamalı gevşeme mantığına uygun olduğunu ve 'en az dirençli yol' olduğunu savunuyor. San Francisco Federal Rezerv Başkanı Daly, 50 baz puanlık indirim karşısında açıkça itiraz etti ve bu adımın 'ekonomik acil durum' yanlış sinyalini verebileceğinden endişe duydu.
Diğer yandan, 50 baz puanlık faiz indirimini destekleyenler mevcut faiz oranlarının çok kısıtlayıcı olduğunu savunuyor. ABD Hazine Bakanı Yellen, 50 baz puan faiz indirimi yapılması gerektiğini ve 150-175 baz puanlık hızlı bir düşüş gerektiğini düşünüyor. Citi ve BlackRock gibi kurumlar ise tarihi deneyimlere atıfta bulunarak, zayıf istihdam verilerinin Federal Rezerv'in daha agresif önlemler almasına yol açabileceğini belirtiyor.
Faiz indirimini destekleyen temel ekonomik veriler, çoğunlukla işgücü piyasasından gelmektedir. Temmuz ayındaki işsizlik oranı %4.248'e yükselerek 2021'den bu yana en yüksek seviyesine ulaştı. Ayrıca, Mayıs-Haziran ayları için tarım dışı istihdam verileri 258 bin kişi aşağı yönlü revize edildi, bu da istihdam artışının ivmesinin zayıfladığını göstermektedir. Bu veriler, Federal Rezerv'in faiz indirimine yönelik kararına kesinlikle güçlü bir destek sağlamaktadır.
Eylül ayında Federal Rezerv (FED) toplantısının yaklaşmasıyla birlikte, piyasa ekonomik verilerdeki değişimleri ve Federal Rezerv (FED) yetkililerinin açıklamalarını dikkatle izlemeye devam edecek. Sonunda alınacak karar ne olursa olsun, bu faiz indiriminin küresel finansal piyasalar üzerinde derin etkileri olacak.